İşitme Kaybı Nedir?
İşitme kaybı, kulağın herhangi bir bölümünde meydana gelen hasar sonucu sesin algılanma kalitesinin azalması veya tamamen kaybolması durumudur. Bu kayıplar doğuştan olabileceği gibi, sonradan geçirilen hastalıklar, travmalar, ilaç kullanımı, yaşlanma gibi çeşitli nedenlerle de ortaya çıkabilir. Yenidoğan döneminde yapılan işitme taramaları sayesinde, doğuştan gelen işitme kayıpları genellikle doğumdan sonraki ilk 48 saat içinde fark edilebilmektedir.
İşitme kaybına yol açan nedenler arasında prematüre doğum, menenjit gibi enfeksiyonlar, kulağa zarar veren ilaçların kontrolsüz kullanımı, travmalar ve genetik faktörler yer almaktadır. Ayrıca herhangi bir belirgin nedeni olmayan, idiopatik işitme kayıpları da görülebilmektedir.
İşitme kaybı, bireyin konuşma ve anlama yetilerini olumsuz etkileyerek sosyal ve akademik iletişimde güçlük yaşamasına neden olur. İşitme kayıpları genel olarak üç temel gruba ayrılır:
- İletim tipi işitme kaybı
- Sensörinöral işitme kaybı
- Mikst (karma) işitme kaybı
İşitme Kaybı ile Hangi Sesler Duyulamaz?
İnsan seslerinin çoğu 250-4000 Hz frekans aralığındadır. İşitme kaybının derecesi arttıkça bireyin duyabileceği seslerin aralığı daralır. Örneğin, 60 dB işitme kaybı olan biri bazı çevresel sesleri (köpek havlaması, süpürge sesi) duyabilirken, kayıp 70-80 dB düzeyine çıktığında bu sesleri de duyamaz. Ancak daha güçlü sesler, örneğin kamyon ya da motosiklet sesi hâlâ algılanabilir.
İşitmeye Yardımcı Cihazlar
İşitme cihazları, işitme kaybının tedavi edilemediği durumlarda kullanılan yardımcı araçlardır. Bu cihazlar, çevredeki sesleri mikrofon aracılığıyla algılar, yükseltir ve kullanıcının kulağına iletir. Cihazlar, işitme kaybını düzeltmez; ancak var olan işitme kapasitesinden en verimli şekilde faydalanmayı sağlar.
İşitme cihazı seçiminde bireyin yaşı, işitme kaybının tipi ve derecesi, kulak yapısı, sosyal çevresi ve bilişsel özellikleri dikkate alınmalıdır. Temel olarak üç bölümden oluşurlar: mikrofon, yükseltici ve alıcı.
İşitme Cihazı Türleri:
- Kulak Arkası (BTE) Cihazlar:
Kulak arkasına takılan cihazlar, kalıpla kulak kanalına bağlanır. Bebekler, çocuklar ve ileri düzeyde işitme kaybı olan bireyler için uygundur. Çocuklarda 6 ayda bir kulak kalıbı yenilenmelidir. - Kulak İçi (ITE) Cihazlar:
Kulak kanalına yerleştirilen bu küçük cihazlar, daha çok hafif ve orta düzeyde işitme kaybı olan yetişkinlerde tercih edilir. Küçük çocuklar için uygun değildir. - FM Sistemleri:
Genellikle sınıf ortamlarında kullanılan telsiz sistemlerdir. Öğretmenin sesi cihaz aracılığıyla doğrudan öğrencinin kulağına iletilir. Gürültüden etkilenmeden net ses aktarımı sağlanır.
Koklear İmplant (Biyonik Kulak)
İleri ve çok ileri düzeyde sensörinöral işitme kaybı olan bireylerde, işitme cihazı yetersiz kalıyorsa koklear implant uygulanabilir. Bu cihaz, sesleri elektrik sinyallerine çevirerek doğrudan işitme sinirine iletir. İç ve dış parçaları vardır. Mikrofon sesi algılar, işlemci sinyalleri işler, iç anten sinyalleri elektrotlara gönderir. Elektrotlar ise kokleadaki sinir uçlarını uyararak sesin algılanmasını sağlar.
İşitme Cihazlarının Önemi
İşitme cihazları, sesleri yükselterek bireyin işitmesini kolaylaştırır. Konuşma seslerinin algılanmasını sağlamak, özellikle çocuklarda dil gelişimi açısından son derece önemlidir. Doğru cihaz kullanımıyla çocuk, işiten akranlarına daha yakın bir dil düzeyine ulaşabilir.
Erken teşhis ve cihazlandırma, dil ve konuşma gelişimini doğrudan etkiler. Bu nedenle, işitme kaybı tanısı alan çocuklar en kısa sürede cihaz kullanmaya başlamalıdır.
İşitme Cihazı Kullanan Çocuklarda Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Cihaz günde en az 8 saat kullanılmalıdır.
- Cihaz ayarları yılda en az bir kez odyolog tarafından güncellenmelidir.
- Pil durumu düzenli olarak kontrol edilmelidir.
- Kulak kalıpları hijyenik tutulmalı ve gerektiğinde değiştirilmelidir.
- Aileler çocuk için uygun dinleme ortamı sağlamalıdır.
- Çocukla göz teması kurularak net şekilde konuşulmalıdır.
- Sık sık konuşma ve dinleme egzersizleri yapılmalıdır.
İşitsel Rehabilitasyon Nedir?
İşitsel rehabilitasyon; işitme kaybına bağlı dil, konuşma, iletişim ve sosyal-duygusal gelişim alanlarında yaşanabilecek sınırlılıkları en aza indirmeyi amaçlayan bir süreçtir. Amaç, işitme cihazı ya da koklear implant gibi yardımcı cihazlarla bireyin iletişim becerilerini geliştirmek, aile etkileşimini desteklemek ve psiko-sosyal gelişimi güçlendirmektir.
İşitsel Algının Temel Basamakları:
- Fark Etme: Sesin varlığının ayırt edilmesidir.
- Ayırt Etme: Farklı sesleri birbirinden ayırabilme becerisidir.
- Tanımlama: Duyulan sesin tekrar edilmesi veya tanımlanmasıdır.
- Anlamlandırma: Sesin anlamını kavrama, soruları yanıtlama ve yönergeleri uygulamayı içerir.
İşitme Kayıplı Çocuklarda Dil Gelişimi
İşitme kaybı, çocukların dil gelişimini doğrudan etkileyen önemli bir faktördür. Normal işiten çocuklar sesli çevreden doğal olarak öğrenirken, işitme kaybı olan çocuklar bu avantajdan yoksundur. Erken tanı ve müdahale sayesinde, bu çocuklar da işiten yaşıtlarıyla paralel gelişim gösterebilirler.
Bebeklikteki refleksif ses üretimi aşamasında işitme kayıplı çocuklar ile işiten çocuklar benzer gelişim gösterebilir. Ancak babıldama dönemine geçildikten sonra, işitsel girdiden yoksun kalan çocuklarda bu gelişim yavaşlar. Bu noktada işitme cihazı veya koklear implant devreye girmelidir.
İşitsel farkındalığı olmayan çocuklar sesleri taklit etmekte zorlanır, kelime hazneleri sınırlı kalır ve ifadeleri basitleşir. Uygun cihaz kullanımı ve yoğun rehabilitasyon ile bu farklar azaltılabilir.
Sonuç Olarak:
İşitme kaybının tanılanması, uygun cihazlandırma ve işitsel rehabilitasyon süreci; birbirini tamamlayan ve zamanında müdahale gerektiren hayati basamaklardır. Bu sürece çocuğun ailesinin etkin katılımı, düzenli takip ve uzman desteği eklendiğinde, işitme kayıplı çocukların iletişim becerilerinde önemli gelişmeler sağlanabilir.
Bir yanıt yazın